İmam Rabbani (1564-1624), asıl adı Ahmed Sirhindî olan, İslam dünyasının önde gelen düşünürlerinden ve Nakşibendi tarikatının Müceddidiyye kolunun kurucusudur. "Müceddid-i Elf-i Sani" (İkinci Bin Yılın Yenileyicisi) olarak da anılır.
Hayatı ve Kökeni: Hindistan'ın Sirhind şehrinde doğmuştur. Soyu, Hz. Ömer'e dayandırılır.
Eğitimi: Dönemin önde gelen alimlerinden dersler almış, tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi İslami ilimlerde derinleşmiştir. Ayrıca tasavvufi eğitim de almıştır.
Tasavvufi Görüşleri: İmam Rabbani, tasavvufun İslam'ın özünden ayrı düşünülemeyeceğini savunmuştur. Şeriata sıkı sıkıya bağlılığı ve sünnete uygun bir tasavvuf anlayışını benimsemiştir. Vahdet-i Vücud anlayışına eleştirel yaklaşmış ve Vahdet-i Şuhud anlayışını savunmuştur.
Müceddidliği: İmam Rabbani, yaşadığı dönemde İslam'ın özünden uzaklaşıldığına ve bid'atlerin yayıldığına inanmıştır. Bu nedenle İslam'ı yeniden canlandırmak ve doğru yola iletmek için çaba göstermiştir. Bu doğrultuda yazdığı mektuplar ve yaptığı sohbetlerle geniş kitlelere ulaşmıştır.
Eserleri: En önemli eseri, Mektubat adlı mektup koleksiyonudur. Bu eser, tasavvufi düşüncelerini, şeriata bağlılık vurgusunu ve dönemin sorunlarına yönelik çözüm önerilerini içerir. Mektubat, İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış ve birçok dile çevrilmiştir.
Etkisi: İmam Rabbani'nin düşünceleri, özellikle Nakşibendi tarikatı aracılığıyla geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Hindistan, Orta Asya, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde etkili olmuştur. Onun fikirleri, İslam'ın yeniden canlanmasına ve tasavvufun doğru anlaşılmasına önemli katkılar sağlamıştır. Nakşibendi Tarikatı bu etkiyi günümüze kadar taşımıştır.